0 0
Okuma Süresi:2 Dk., 30 Sn.

Bulunduğumuz yaz mevsimi dolayısıyla Türkiye’nin her yerinde olduğu gibi Ünye’mizde de inşaat çalışmaları tam gaz devam ediyor. İnşaat yapmak iyidir. İstihdamı artırır. Malzeme fabrikaları tam vardiya çalışır. Daha çok vergiler toplanır. Alışveriş çoğalır. Şehir güzelleşir vs. Buraya kadar güzel ve normal. Fakat Türk milletinin ortak bir özelliği var. Eğer 100 metrekare arsa varsa biz ona 110 metrekare temel atmaya çalışırız. (Yaparız da ha!)

Bir ada üzerinde kat yüksekliği en fazla 4 diyelim. Bunu yapan adam illaki 5 kata bağlamaya çalışacaktır. Gerekirse meclise başvurur adanın kat hakkı değiştirilir ama sonuçta 5 katlı bina dikiliverir. Bunun terside olabiliyor. Adamın sağı, solu, arkası ve önü 5 katlı, kendisi ise sobeleniveriyor. Çünkü onun arsasına 4 kat izin verilmiş. Anında mühür. Tabi ben şimdiye kadar hiçbir inşaatın yarım kaldığını yıkıldığını daha görmedim oda ayrı bir mevzu. Bununda yolları var. Encümen denen yüksek hakem kuruluna dosyanız gelir. Helalinden yapılan pazarlığa göre size bir ceza kesilir. Sizde onu öder ve inşaatınıza kaldığınız yerden devam edersiniz. Diyelim bahçeli ev yapacaksınız. Bu tür yerlerde usul %15 yapı iznidir. Ama bununda çözümü vardır. Siz ev izni değil de, pansiyon ya da otel izni alıyorsunuz bunu %30 a çıkartıyorsunuz. Sonra geçici iskân ruhsatıyla eve yerleşirsiniz. Oysa burada bir sürü işlem gerekiyor. Örneğin her odada bir wc ve banyo, pansiyon işletme ruhsatı, buna göre vergi kaydı, işyeri elektrik ve su aboneleri vs. Ama yok. Geçici adıyla hepsi halloluveriyor.

Tabi işi bilenler için daha kestirme kolay yolları var. Eğer arsanızın birkaç yerinden yol geçiyorsa işiniz çok kolay. Çünkü canınızın istediği düşük kotta bir yolu baz alıyorsunuz. Diğer yola nazaran bir kat fazla kazanmış oluyorsunuz.

Biz inşaatını kaçak göçek ve gayri nizami yapmayı başaranlara uyanık adam diyoruz. Beceremeyenlere ve sobelenenlere ise …….( adını siz koyun.)

Hiç kuşkusuz belediyeyi idare eden idareciler bunun böyle olmasını istemezler. Çünkü onlar şehri güzelleştireceklerine dair şeref sözü vermişlerdir. Fakat ne yapsınlar ki yetişemiyorlar. Örneğin siz bir şikâyet dilekçesi sunarsanız size verilecek cevap aynen şu şekildedir; “Sayın Filanca;  yeterli ekip ve ekipmanlar olmadığı için söz konusu şikâyette gerekli yıkımı yapamıyoruz. Ama Allah büyüktür ilerde ilk fırsatta söz bilahare gereği yapılacaktır… İmza Belediye…

Şaka bir yana Ünye belediyesi eğer gerçekten bu tür kaçaklıkları usulsüzlükleri durdurmaya ve yıkmaya gücü yetmez. Çünkü Ünye de var olan binaların en az %60’şı gayri nizamidir.

İlgili dilekçelerde de cevap verildiği gibi buna ne personel nede kepçe-dozer yetişmez.

İdareciler bina bina gezip kaçağı-göçeği araştırıp bulamayacakları için iş vatandaşa düşüyor. Her düzgün vatandaş etrafında gördüğü inşaat halinde bir yapıyı eğer uygunsuzsa ilgili yerlere derhal şikâyet etmelidir.

Önce belediyeye bir dilekçe ile başvurmalısınız. Belediye size 60 gün içerisinde olumlu-olumsuz yanıt vermek zorundadır. Cevap vermemişse bu eksiklik kabul edilip direk şikâyet konusu olabiliyor.

Belediye size cevap verirse ve verdiği cevap sizi tatmin etmezse, bunu hiç tereddütsüz Ordu İdare Mahkemesine götürebilirsiniz. Şikâyetinizi oraya yapabilirsiniz.

Göreceksiniz nihai sonuç en kısa zamanda oluşacaktır. İdare mahkemeleri bu tür uygunsuzluklar için vardır.

Bütün bunların sonucunda bırakın size ispiyoncu, gammazcı vs. desinler. Böyle yapmakla şehrin düzenini sağlamış olursunuz. Yine bunun sonucunda idareciler daha da dikkatli olacaktır.

Not; İdare mahkemesi Ordu Adliye Sarayındadır.

Bir cevap yazın