0
0
İDRİS NAİM ŞAHİN
İçişleri bakanı olduğundan bu yana, hemşerimiz Sayın İdris Naim Şahin ile uğraşmayan kalmadı-devam ediyor. Aslında bu çok normal bir şeydir de. Zira içişleri bakanlığı ülkemizin en sıkıntılı ve en çetrefilli bakanlıklarından birisidir.
Kürt sorunu, PKK eşkıyası ve buna bağlı olarak KCK yapılanması, karanlık mahfillerin emelleri, huzur bozucuların faaliyetleri, sınırlarımızda her daim savaş tamtamlarının çalınması gibi sorunları eksik olmayan Türkiye Cumhuriyetinde değil İçişleri bakanlığı, Müsteşarlığını bile yapmak kolay değildir. Çünkü söz konusu unsurların, onların yardak ve yatakçılarının bini bin para olan bir coğrafyadayız.
İstedikleri olmayınca bel altından vurmalar, alay edecek bahaneler aramalar, çarpıtmalar, basitleştirmeler gibi metotlarla dezenformasyon faaliyetleri yapılmaktadır.
Kaldı ki, siyasetin tartışmasız lideri olan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bu ismi fal bakarak seçmediğini kabul etmeliyiz. Çünkü bu makam, “rastgele, hele bir olsun da, bakarız…” kabilinden verilecek bir makam değildir.
Sayın Bakanın işi hakikaten zordur. Allah yar ve yardımcısı olsun. Ancak onu en çok üzen şey herhalde kendi hemşerilerinin eleştirmeleridir (gıyabında tabi, çünkü geldiğinde onun yanında el pençe divan duruyorlar!)
Sığ görüşlü ve dar çerçeveden bakanlar ya şehirlerin çekişmesinden (Ordu, Fatsa, Ünye gibi), ya aynı siyasi arenada öne çıkamamaktan, ya da Bakan tarafından bir yere gelmesine izin verilmediğinden bir kıskançlık söz konusudur.
Tamam, bazı cahillerin Ordu’da, Fatsa’da ve diğer bazı şehirlerde kıskançlıkları olabilir (bu normaldir de, küçük yerlerde siyasetin böyle bir reaksiyonu hep olmuştur!) peki Ünye’de neden olur?
Hemşehirlin Türkiye Cumhuriyetinde İçişleri gibi bir makama bakan olmuş, adı anıldığında bu şehrin ismi de akıllara her daim gelmiş, şehre ve şehirlilere hep faydası olmuş insanın arkasından konuşmak ne derece insanidir?
Önce bir isim koyalım; İdris Naim Şahin ismini Ünyeliler bir yere getirmemiştir ve hatta bunda en ufak bir katkıları dahi yoktur. Ya nedir? İdris Naim Şahin Ünye’yi ve Ünyelileri bir yere getirmiştir. Yani onun bize değil, bizim ona borcumuz vardır.
Ünye şimdiye kadar birkaç bakan çıkarttı. En hatırda kalanlar sanayi Bakanlığı yapmış Şükrü Yürür ve Tarım Bakanlığı yapmış Refaiddin Şahin’dir. Eğer biraz siyasetten anlıyorsak içişleri bakanlığıyla diğer bakanlıkların tek ortak yanları, “bakanlık” olmasıdır. Bunun haricinde o iki bakanlığa ilaveten birkaç bakanlık daha ekleseniz, “İçişleri Bakanlığı” kadar bir önem ifade etmez. Yine dikkat ederseniz, onu eleştirenlerin istikameti ya PKK’ya, ya halkın karsısına ya da milli değerlere kem gözle bakanlara çıktığını görürsünüz. MHP bile İdris Naim Şahin’i savunmak zorunda kaldığına göre bulunduğunuz yeri daha iyi anlayabilirsiniz.
Recep Tayyip Erdoğan hemşerimiz İdris Naim Şahin’e güveniyor, MHP güveniyor, sağduyu sahipleri kendisine sahip çıkıyor fakat bizde birkaç sakat düşünceliler eleştiriyor! Bunda ya kasıt vardır ya da cehalet vardır ki, ikisi de çok kötü bir şeydir.
Hani bir söz var ya, alan razı, satan razı fakat çobanın gönlü yok!