0 0
Okuma Süresi:2 Dk., 28 Sn.

Eee, Ülkenin tarım ürünleri adına en büyük ihracat girdisini fındık mahsulü sağlıyorsa,

Bölgemizde başka ürün yok denecek kadar az ise,

Bütün mevzuların sonu FINDIK FİYATI tartışmalarına gelmesi de gayet doğal oluyor.

Yapılan rekolte tahminleri, ihtiyaç miktarı ve döviz fiyatları göz önüne alınınca, bu aylarda fındığın yüksek fiyatlarda seyretmesi gerekiyordu. (En az 4 TL / 50 randıman)

Ama bir türlü bu fiyatlara ulaşılamadı.

Bunun üç sacayağı var.

Birincisi hiç kuşkusuz üreticinin kendisi,

İkincisi odalar ve birlikler,

Son olarak da büyük ihracatçılar.

Maalesef her üçünün de çok ciddi hataları var.

Üretici o kadar propaganda ve tavsiyelere rağmen eylül-ekim ayında rekor düzeyde fındığı pazara indirdi.

Bu da yetmiyormuş gibi satmadığı fındığı da emanete bırakıverdi.

Ondan sonrada evinde oturdu ve fiyatların yükselmesini bekledi-bekliyor. (Beklesin!)

İkinci sorumlu olan Fiskobirlik geçenlerde bir açıklama yaptı.

Bize fındık verin. Biz size bir şekilde para ödeyeceğiz. (Meali; Allah büyüktür!)

Aradan bir müddet zaman geçti ve toplam 1.600 kg fındık aldıklarını söylediler.

Aslında bunu açıklamamak için köşe bucak kaçmaları lazım.

Çünkü UTANILASI bir durum!

Onlarca çiftçiyi mağdur eden ve trilyonlarca lirasını halen daha ödemeyen birlik hangi mantıkla kendilerine fındık verilmesini bekliyor anlamış değilim.

İflas etmiş tacire kim niçin ürün versin ki?

Parasını alamayacağını bile bile neden böyle bir maceraya girsin ki?

Herhalde idareciler fazla saf ve iyi niyetliler, halen daha işin ciddiyetini kavrayamıyorlar.

Ya da fazla pişkinler!

Benim onlara önerim şu; bu birliğin idaresinde olan ve bol bol açıklama (sallama!) yapanların çoğu fındık üreticisi.

Onlar azdan çoktan kendi fındıklarını versinler, söz bende köy köy dolaşıp çiftçilere fiskobirliğe ürün verin diye çalışma yapacağım.

Diğer yandan ziraat odaları da aidat peşinde oldukları için fazla kulak veremiyorlar.

Veya yaptıkları tutarsız ve çelişkili açıklamalar (bunda da sallama var!) havada kalıyor.

İşte bu tutum ve gayri samimi davranışlarda fındık fiyatını etkilemektedir.

Gelelim işin en büyük ve gerçek nedenine;

Şu an Avrupa da 580-600 dolar (kental) alıcıların işine gelebilecek rakamlardır.

Büyük alıcıların bu marjda fiyatları makul karşılayabilecekleri ortadadır.

Bizim anlayacağımız dilden; navlun düştükten sonra ederi kiloda yaklaşık 4,2 TL demektir.

Oysa şu an bu fındık ne yazık ki, 500 dolar/kental de seyrediyor.

Yine bizim anlayacağımız dilde 3,6 TL.

Fındık tam yükselmeye başlıyor ki birden düşüveriyor.

Niye?

Yedi düvelin bildiği,

Cümle âlemin tanıdığı,

Fakat ne bölge milletvekillerinin ne de ticaret bakanlığının bir türlü duymadığı (!),

İri kıyım bir ihracatçı fiyatlara müdahale ediyor.

Söz konusu kartel ihracatçı fiyatlar yükselirken piyasaya bol miktarda mal sürüyor ve fiyatların önünü kesiveriyor.

Hem de birkaç yıldır!

Bu müdahale diğer irili ufaklı ihracatçıların da işine geliyor.

Çünkü onlar sezona girmeden 500 dolar fiyatlarda alivre satışlar yaptıkları için seslerini çıkartmıyorlar.

Tabi ben şimdi adını buraya yazamıyorum.

Adam istediği zaman alıyor ve istediği zaman satıyor.

Kim ne diyebilir?

Üretici ve birlikler ürüne sahip çıkamayınca o adamcığa da meydanlar bomboş kalıyor.

Para da var.

İstediği gibi top çeviriyor.

Bu ülkede bu tür kartellerin, para babalarının “anti tröst” türü yasalarla engellenmesi gerekiyor.

Milletvekilleri ve bakanlık bu işe bir an önce samimi bir şekilde el atması gerekiyor.

E bende şimdi dükkânı bırakıp ta bu işlerin peşinde uğraşamam ki!

Bir cevap yazın