ÜNYE’NİN KIYMETİ

0 0
Okuma Süresi:2 Dk., 22 Sn.

İçerisinde yaşandığı zaman bazı değerler ya unutuluyor ya da sıradanlaşabiliyor.  Söz konusu değerlerin dışına çıkıldığında ise ne kadar kıymetli olduğu anlaşılıyor. Üçüncü sayısı yayınlanan “CANİK” dergisini biliyorsunuz. O derginin Ticaret Editörlüğünü âcizane bendeniz üstlenmiş durumdayım.

Dolayısıyla Terme, Fatsa, Ünye, diğer ilçe ve beldelerde ticaret alanında araştırmalar yapıyorum. İlk sayıda Fatsa, ikinci sayı da Terme ve son sayıda Ünye konusunun işlendiği çalışmalarda, Ünye’ye ve Ünyelilere olan hayranlığım katlanarak arttı.

Öncelikle Ünye’nin doğal güzelliğe lafta değil gerçekte sahip olduğunu daha iyi anlıyorsunuz. Coğrafi konum itibariyle en uzun sahiline ve düzlüğüne sahip olan Ünye’nin, yerleşim yeri de denizin ortasına doğru uzanan bir perde oluşturuyor.

Bu coğrafi durum Terme de fazla düzlükte, Fatsa da inişli, çıkışlı ve engebeli arazide, diğer küçük ilçelerde ise dağlık bir yapıda yerleşim olmuş durumda. Turizm alanında Ünye’ye o kadar çok hayran kaldım ki, biraz fazla güneşimiz olsaymış herhalde Antalya, Alanya, Bodrum gibi gözde yerleri savurup atacakmışız. Coğrafi güzelliğin yanı sıra tarihi geçmişin ve eserlerin de Ünye de oldukça fazla olduğunu görebiliyoruz.

Ünye’den başka turizm bürosunun olmadığını bu çalışmalarda gördüm. Bunun da anlamı Ünye’de her yönüyle alt ve üst yapı mevcut olduğu için böyle bir büro ihtiyacı olmasıdır. Otel ve dinlenme tesislerinde o kadar çok fark atmışız ki, söz konusu şehirlerden dinlenmeye ve misafirlerini otelde yatırıp harika restoranlarında ikramda bulunmaya Ünye’ye geldiklerine şahit oldum.  Basın – medya sektöründe bırakın önde olmayı öncülük etmeyi de başarmış Ünye. Bu kadar canlı bir matbu ve görsel çalışma başka hiçbir yerde yok.

Bu nasıl olabiliyor bu kadar konu malzemesi nereden bulunuyor diye düşünüyor insan. Malzeme bittiği anda dışarılara örneğin Samsun’a gidip TV kurulduğunu görüyorsunuz. Ulusal ağlara çıkıldığını görüyorsunuz. Eğitim de haklı gurura sahip olmuşuz. Eğitim seviyelerinin yukarılarda olması, kültürel etkinlikler, spor gibi aktiviteler her alanda üstünlüğünü hissettiriyor.

En çok kıvanç duyduğum nokta ise Ticarette tüm Karadeniz bölgesinde nüfus ve ilçe statüsü olarak ortalamalarında bir numara olmuşuz da farkında değiliz. Gidin birçok ilçedeki banka müdürleri ile görüşünüz. Size söyleyecekleri şey şu; “Ünye de olmayı isterdik! Çünkü Ünye’de Ticaret kurumsallaşmış durumdadır ve Ünyeliler ticareti seviyorlar!” Atılım, cesaret, farklı sektörde girişimler ve yabancı firmaları satın almalar bile sıradan hale geldi Ünye de.

Fındık fabrikalarından gemi tersanesine kadar birçok sektörde koşar adım gittiğimizi gururlanarak görebiliyorum. Aslında Ünye’ye bağlı şehirler nüfus ve sayı olarak çok az. Sadece kendi başına olması ticari faaliyetin de az olmasını gerektirirken bu tam tersine bir gelişme yapmış.

Elbette diğer şehirleri küçümsemiyorum. Onlar da başarılı bir şekilde gelişimlerini sürdürüyorlar. Ama kimisi hızlı kimisi yavaş gidiyor. Örneğin Çorlu Tekirdağ’ın bir ilçesi iken fersah fersah önde olması da bir realitedir. Bu bir eğitim, kültür ve çok seslilikten çıkan güzel bir sonuçtur.

Peki, yeterli mi? Elbette değil. Daha çok çalışmak daha çok alanda bir numara olmanın mücadelesini vermeliyiz. Ve asla Ünye’nin kıymetini unutmadan birlikte yürümeli ve birlikte çalışmalıyız. Kısır çekişmeleri bir kenara atıp, bırakın bölgede dünya da konuşulan bir şehre sahip olmalıyız.

Bir cevap yazın