0 0
Okuma Süresi:1 Dk., 59 Sn.

Yılbaşı geldi.

Yine çılgınca âlemlere akılacak.

Televizyonlarda, eğlence yerlerinde özellikle de kumarhaneler de şanslar kovalanacak.

Hindiler tersten doldurulup çam kozalakları eşliğinde ve ho ho nidalarıyla parça pınçık edilecek.

Büyük şehirlerde meydanlarda her türlü rezillikleri de hep birlikte ailecek çekirdek çitleterekten izleyeceğiz.

Kimi alkol komasına girip kendini yerlere atacak, kimi tacizlerde bulunacak ve en sonunda evlere dönülürken sarhoşluğun verdiği tazyik ile trafik kazaları yapılıp pisipisine ölünecektir. (E şehit oldu diyecek halimiz yok dimi!)

Da… Benim meraklarım var!

Yılbaşının Aralık ayının son günü kutlanması tamamen Hıristiyanlık ile alakalı.

Şu an kullandığımız takvim de papaz XIII. Gregory’in icadı zaten.

Bizim gerek hicri, gerek Rumi adını verdiğimiz takvimleri kullanmaktan vazgeçtik.

Yabancının inancını dünya görüşünü uyarladığı takvimden bize ne?

Yahudilerde Cuma ve Cumartesi, Hıristiyanlarda ise Cumartesi ve Pazar günleri resmi tatildir.

Doğal olarak bize göre de Perşembe ve Cuma günleri tatil olmalı.

Efendim?

Laik Cumhuriyet mi?

İyi ama laikliğini aldığımız Fransa’da da Cumartesi ve Pazar tatil!

Ama biz onların tatilini kullanıyoruz.

İyide onların tatillerinden bize ne?

Yargının üçayağının giydiği kıyafetleri bilirsiniz.

Tarihçesini araştırdığınız zaman orta çağlar da Hıristiyan din adamlarını kıyafetleri olduğunu herkes bilir.

Şamanizm den bu yana 1926’ya kadar giydiğimiz bize has özel kıyafetler hep vardı.

Yargının, öğrencilerin, idarecilerin vs.

Hem de rengârenk ve zengin çeşitleriyle kullanılırdı.

Ama biz illa papaz kökenli kıyafetleri kullanmayı tercih etmişizdir.

Daha düne kadar imamlarımıza bile kara kuru cübbeler giydirdiler.

Oysa İslam da Kâbe örtüsü haricinde siyah renk yoktur.

Yani tercih edilmemiştir.

Elin papaz kıyafetinden bize ne?

Bilirsiniz son yıllarda bol bol kep atma töreni yapılır.

Neredeyse ana sınıfı çocuklarına bile kep attıracağız.

Bunun da tarihçesine baktığınız zaman; manastırlarda dini ritual gereği tutsak tutulan katoliklerin,

haftada bir verilen izinde yaptıkları kutlama hareketi olduğunu öğreniverirsiniz.

Biz niye atıyoruz o zaman?

Hepimizin bildiği can eriği var. Onun adını da papaz eriği koymuşlar.

Soğanı bol olduğu için soğan yahnisi dediğimiz milli yemeğimizin adını dahi Papaz yahnisi koydular.

Hortlakları haç işareti ile kovalar olduk.

Gelinlikler, siyah kurdele bağlamalar, daha nice papaz adetlerimiz var.

Top sakal, keçi sakal, çene üstü sakal gibi sakal çeşitlerimiz bile hep papazlarınki gibidir.

İçimiz dışımız papaz oldu.

Başka din, ırk ve kültürleri farklı insanlardan ne bulduysak topladık.

Bizimle hiç alakası olmayan insanların anayasalarını bile birebir kopyalayarak cumhuriyeti kurduk.

Fransa’dan, İsviçre’den, İtalya’dan vs…

Uyguluyoruz.

Ne kadar uydu ne kadar uymadı görüyoruz-yaşıyoruz.

Bir tek Hristiyan olmadığımız kaldı.

Hadi oldu olacak resmi dinimizi de hıristiyan yapalım da, belki avrupa birliğine gireriz.

Bir cevap yazın