0
0
Geçtiğimiz hafta belediye meclisi, başkan yardımcılığına bir kadro daha ekledi. Var olan iki yardımcı çok koşturup yoruldukları için üçüncü kadroya ihtiyaç duyulmuş olsa gerek. Elbette yasal olarak bu hak Ünye belediyesine verilmiştir. Ve başkan bey hakkını sonuna kadar kullanır. İsterse o kadroya hiç kimseyi almaz, isterse de tutar akrabasını alıverir. İsterse teknik elemanı yardımcı yapar, isterse vasıfsız birisini. Ekip kurma işi başkanın tasarrufundadır. Ancak merak ettiğim birkaç husus var. Yasalar izin veriyor diye yardımcı kadrosunu artırmak zorunda mısınız? Ünye şehri bu kadar büyük ve sorunlumudur? Hangi olağanüstü projeler için yardımcıya ihtiyaç duyuyorsunuz? Mevcut ve gelecek olan yardımcıların hangi meziyetlerinden faydalanıyorsunuz? Yani teknik olarak mühendis midir? Doktor mudur? Çevrecilik konusunda uzman mıdır? Nedir? Yoksa öylesine kadro dolsun da kim olursa olsun isimlerimidir? Başkan yardımcılığında hiç olmazsa iki kişinin teknik insan olması daha doğru değil midir? Örneğin; İstanbul Büyükçekmece belediyesinin nüfusu 570 bin, başkan yardımcı sayısı 3’tür. Ümraniye nüfusu 800 bin, yardımcı sayısı 5’tir. Bağcılar nüfusu 760 bin, yardımcı sayısı 5’tir. Sizce bu ilçeler daha önemsiz ve küçük müdür? O kadar çok nüfuslarına oranla yardımcı sayıları bizim yardımcılardan 6 misli daha az. Tamam, sayın başbakanımız R.Tayyip Erdoğan “Büyük Düşün” dedi ama kastettiği şey bu değildi. Kadroları şişirip yetki karmaşasına yol açmayın, bir işi birkaç kişiye verirseniz mevzuat uzar bürokrasi artar evraklar çoğalır, birim amirleri de birer başkan yardımcısı ve konusunun uzmanı sayılacağı içi doğru olan şey, onlardan istifade edebilirsiniz demek istedi. Her başkan yardımcısı belediyeye yıllık 60 milyara maliyeti olur demek istedi. Üç yardımcı yılda 180 milyar ve devamında 5 yıllık bir belediye döneminde 1 trilyona yakın masrafı olur demek istedi. Ben mi yanlış anladım yoksa? Bir gün Türk ve Japon şirketleri arasında bir kayık yarışı düzenlenir. Sekizer kişilik takımlar oluşturulur. Vakti gelince yarış başlar ve Japon takımı yarışı kazanır. Türk şirketi yenilgiyi içine sindiremez. Yarışın kaybedilme sebebini bir danışmanlık şirketi araştırır ve nedenini bulur. Japonların takımında yedi kişi kürek çekiyor, bir kişi dümencilik yapıyordu. Türk takımında ise bir kişi kürek çekiyor, yedi kişi dümeni kullanıyordu o yüzden kaybettiniz denir. Yeni bir yarışa Türkler farklı bir yapıya göre hazırlanır. Takımdan dört kişi dümen müdürü, üç kişi bölgesel dümen müdürü ve bir kişi de kürek çekmekle görevlendirilir. Yarış başlar. Tabi yine kaybedilir. İdare radikal bir çözüme gider ve dört dümen müdürü ile üç bölgesel dümen müdürü, sorunun çözümüne katkıda bulundukları için ödüllendirilir. Tek kürekçi ise işten atılır.