Baş yazı- Ticaretin Altın Kuralları

0 0
Okuma Süresi:2 Dk., 37 Sn.

TİCARETİN ALTIN KURALLARI

Üstlenilen her ödev, görev, olgu, anlayış, misyon, üretim ve düzenleme elbette daha iyiye galebe çalması için uğraş almaktadır. Her ne yapılıyorsa en iyisini yapmak âdemoğlunun yaratılış mizacında vardır. Her geçen gün daha iyiye gidilmesinin yegâne dayanağı hiç kuşkusuz var olan yaşanmış tecrübelerdir. İşte bu edinilmiş tecrübelere göre ticaretin de olmazsa olmaz, yapılmazsa sonuç alınmaz altın kuralları vardır. Bir işletmeyi tasarlayan Tüzel veya şahıs firmaları; a-Sermaye, b-Üretilecek ürünün pazarı, c-Bilgi birikimi ya da bunu tamamlayacak bilgi transferi yapması gerektiğini bilir. Bunun yanı sıra yazılı olmayan tecrübeleri de bilmek ve uygulamak durumundadır. Ana şartları yerine getirip işyerini açan tüzel-şahıs firmalarımız öncelikle bahse değer tecrübelere sımsıkı sarılmak zorundadır. Eğer oran vermemiz gerekecekse bu en az yarı yarıya fark ediyor diyebiliriz.

1-İş yerini kuran kişi, alt yapı adına hiçbir eksiklik bırakmamalıdır. Başka her konularda olabilse de, Ticarette istim sonradan gelmez.

2-Mesai mefhumuna dikkat etmelidir. Bunun için erken kalkıp işyerine gelmelidir. Mesai bitince de evine, sosyal hayatına dinlenmek ve stresini dağıtmak için erkenden dönülmelidir.

3-Her konuda tasarrufu ilke edinmelidir. Vakitten, harcamalardan, boş sohbetlerden kaçınmalıdır.

4-Bir sipariş alırken ya da borçlanma yaparken,  söz verirken düşünmeli, verdiğinde ise mutlaka sözünü yerine getirmelidir.

5-Randevularına titizlikle uymalıdır. Bunun için mutlaka randevu defteri işlenmeli ve takip edilmelidir.

6-Giyim-kuşam, dış bakım, sağlık ve bulunulan ortamın temizliğine azami dikkat etmelidir. Aslan yattığı yerden belli olur. Kendisine özen gösterip bakım yaparak saygı duymayan insana, başkaları da saygı duyamaz.

7-Reklam, tanıtım, dini ve sosyal sorumluluklar-yardımlar aksatılmamalıdır. Bu olgu söz konusu firmayı daha anlamlı kılar. Bulunduğu bölgede de ürün ve çalışanlar anlamında kendisine sahip çıkılır.

8-“Hatırda kalmaz satırda kalır” ilkesi asla unutulmamalıdır. Her ne yapılıyorsa mutlaka kayıt altına alınmalıdır. Günlük görüşülen telefonlaşılan insanlar bile zabıt altına girmelidir.

9-Her firmanın günlük-haftalık-yıllık-beş ve daha uzun vadelerde mutlaka programları olmalıdır. Hedefi olmayan hiçbir kimse nereye gittiğini asla bilemez.

10-Tüm çalışan personeline güler yüzle davranılmalıdır. Onlarla sık sık sohbetler etmeli varsa önerileri kesinlikle dikkate alınmalıdır. Onların yasal haklarını ve fazla mesaileri asla suiistimal edilmemelidir. Bütün aidatlarını, yasal ikramiye ve izinlerini tam olarak vermelisiniz. Bazen bütçenize göre gruplar halinde personelinizi tatile gönderebilmelisiniz. Bu 5 yıldızlı deniz tatili olmazsa bile, ucuz kaplıca otelleri türü yerlere de gidilebilir. Bazen de piknik, doğa yürüyüşü gibi etkinlikler yapabilmelisiniz. İşyerinizde onlara ikramda bulunmaktan imtina etmemelisiniz. Yemeği ucuza ve kalitesize kaçmadan vermelisiniz. Çay molalarının yanı sıra pasta meyve türü ikramlarda bulunabilmelisiniz. Bu hem onları önemsemiş olduğunuz için motive edecek, hem işyerini kendilerin gibi bilecek ve hem de daha verimli daha başarılı ürünler elde edilmesine katkı sağlayacaktır.

11-İşyerinizde durmalısınız. Bu işinize olan konsantrenizi daha fazla artıracaktır. Müşteri ya da satıcı pozisyonunda gelen kim olursa olsun sizinle muhatap olmak isteyecektir.

12-Güler yüz çok önemlidir. Bu sizin ruh dünyanızı daha güzel yapabileceği gibi, gelen insanların da size olacak yaklaşımını da pozitif eksene kaydırmaya yarayacaktır.

13-Her ne yapıyorsanız sadece o işe yoğunlaşmalısınız. Ve ne iş yaparsanız yapın mutlaka o işinizin devamı ve farklı açılımları vardır. Örneğin süt ürünleri üretiyorsunuz. Bu peynirden dondurmaya kadar bir yelpazeyi ifade eder ki sonunu bulamazsınız. Ama bu işinizi yaparken tuğla işine girerseniz her iki işte yarım kalacak ve siz zarar edecek bir yola girmiş olacaksınız.

Bir cevap yazın