0 0
Okuma Süresi:1 Dk., 53 Sn.

Ünye ve Fatsa ya öğrenci yurdu yapılacakmış. Fatsa yer bulmuş göstermiş, Ünye ise halen daha yer bulamamış. Bu yatırımın bırakın geri kalması, geç kalması bile acıklı olur. İnşallah bir an önce yer bulunurda bu değerli yatırımın bir an önce Ünye ye kazandırılması sağlanır. Benim takıntım daha başka. Fatsa kökenli olan, bölgesine pek şefkatli ve sempatik davranan, o bölgeye yapılacak hizmetler noktasında daha bir candan çırpınan Eyüp Fatsanın;  “Fatsa yer buldu Ünye arıyor” sözü ilgimi çekti.  Ünye de birlik beraberlik Fatsa daki gibi olmadığından dem vuran Eyüp Fatsa, bunu söylerken sanki siz böylesiniz işte, oysa bakın bizim Fatsamızda birlik beraberlik var der gibiydi. Aynı günlerde Mustafa Hamarat da pek memnun ifadelerle Akkuşa okul müjdesini veriyordu. Akkuş kökenli olan Mustafa Hamarat vekilimiz, bir önceki seçimlerde aday olduğunda tanıtım kartvizitine Akkuş doğumlu olduğunu yazmış, fakat seçilemeyince bu dönemde kartvizitine Akkuş doğumlu olduğunu yazmaya gerek görmemişti. Herhalde her ne kadar Akkuşluysa da Ünyeli olduğunu düşünmemizi istiyordu. Ama bu realite, bölgesine daha bir sempatiyle yaklaşması ile açığa çıkıveriyor. Elbette milletin vekillerini suçlamıyorum. Hatta bölgelerine sempatiyle yaklaşmalarını, Ünye ye daha bir uzaktan bakmasını da yadırgamıyorum. Hemşerilerini ve beldelerini korumak-kollamak zorundalar. Bu yer bulamama, gerekli hizmetleri alamama ayıbı, önde-öncü görünen Ünyenin aristokrat kesimi geçinen efendilerinin sayesindedir. Onlar partileri, dernekleri, odaları bir şekilde elde etmiş ve birbirlerine düşman kardeşler pozisyonunda yaşamayı seviyorlar. Eh işte içlerinden bazısı devlet eliyle çiftçiye çapa motoru verebildiyse, birkaç odalı butik otel açtıysa, okullara birkaç bilgisayar aldıysa, devletin parasıyla, projesiyle ve düşüncesiyle TOKİ konutları geldiyse, pahalı lüks makam araçları edindiyse, hükümetin çıkarttığı yasaları birebir aynısını bize tekrar anlatıyorsa, bir diğeri de bunu eleştiriyorsa  görevlerini tamamlamış sayılırlardı. Ünyenin bağrından çıkmış olan gerçekte bu işlerle birinci elde ilgilenmesi gereken il genel meclis üyeleri ise, daha önemli olan tiyatro salonu işleri ile ilgileniyorlar.  Belki herkesin bilinçaltında olan fakat dillendirilmeyen olgu şudur; önde görünen ve bir araya gelip Ünye için bir şeyler üretip çözüm bulamayan efendilerin bireyci davranmaları ve rekabetleri aslında, geldikleri köy, mensup oldukları sülale, Ünye şehrine erken ve geç gelme ile ilgili kıdem meselesi, sahip oldukları maddi zenginlik ölçüsü, muhafazakar-anti muhafazakar olmaları ve ırkçılığa dayanıyor. Sonucunda ise ortaya böyle bir sahipsizlik çıkıyor. 7 vekilli ordu ilinde Ünyenin topraklarına ve suyuna ait bir vekil bulamayıveriyorsunuz. Devamında ise böyle ortaya çıkarlar size acıyarak bakarlar. Ey ekâbir takımı! Utanmak da bir erdemliliktir…

Bir cevap yazın