0
0
Yakın zamanlarımıza kadar doğal sürecin ve yapılanmanın yerini suni hiçbir şeyin tutması söz konusu bile değildi.
Çünkü suni şeyler henüz daha ortalıkta yoktular.
Zaman ilerledi.
Önemlilerin yanında önemsiz bilgiler ve önemsiz bilim adamları da gelişti.
Anlayışlar başkalaştı.
Tabular ardı ardına büyük bir sarsıntıyla yer ile yeksan oldu.
Olmaya da devam ediyor.
Kurtlu elmalar kalmadı artık.
Şeftaliler tüysüz.
İri, çekirdeksiz, hediye paketi şeklinde yetiştirilmiş karpuzlar bile var zamanımızda.
Koftiden balık yiyor, hadım edilmiş ithal hayvanları kurban ediyoruz.
Topraksız suda yetişen domates içiyoruz.
Her şeyin doğru-yanlış mümkünatı var artık.
İnsanoğlu için birçok şey icat edildi.
Ne istiyorsanız azıcık dilemek ve birazda para vermeniz yeterlidir.
Sonra gelsin imaj değişiklikleri, sanal mutluluklar, suni zenginlikler.
Gözünüz kahverengi ise yeşil lens takabilirsiniz. Hatta masmavi lens.
Van kedisi gibi bile olmak işten değil.
Saçınız siyahsa (ki Türk milleti hep esmerdir) sarı boyalar var.
Çakma sarışın olunur ama olsun. Beş dakikada sarışın oluverirsiniz.
Yüzünüzün esmerliği sırıtırsa (kesin sırıtacak!) bolca fondöten sıvarsınız.
İstenmeyen tüyler marifetli epilasyon aletleriyle yok edilir.
İstenen tüyler olursa kel kafalara saç ekilebilir.
Yaşlandınız. Yüzünüz akıyor. Ama siz kendinizi halen daha 20 yaşında hissediyorsunuz.
Derhal gidip botoks yaptırın. Gencecik bir yüze sahip olun.
İçiniz çürümüş, akmış, kokmuş olabilir ama olsun.
Dışınız gerim gerim gerilsin inşallah.
İstenmeyen kokular yardımcı deodorantlarla bastırılır, istenen kokulardan bolca sıkılır.
Bu kokuların çağrışımlarıyla karşıt cinsleriniz ardınız sıra geleceklerdir. (Dikkatli olun!)
Boyunuz kısaysa uzun topuk giyebilir, uzunsa sandalet tarzı düztaban ayakkabıların binbir çeşidi var.
Şişmansanız simsiyah giyinin anında zayıflarsınız.
Tam tersine zayıfsanız (çok nadir!) bol bol açık renkli giysilerle balıketli bile olabilirsiniz.
Artık küçük göğüsler sorun değil.
Kısa ve küçük bir estetik ameliyatla bol silikonlu holştayn memeler icat edilmekte.
(İnek gibi olursunuz ama olsun)
Artık istediğiniz sutyeni kullanabilirsiniz.
Erkekleri unutmamak lazım, onlar içinde ilaçlı ve vakumlu büyütücüler icat olalı çok oldu.
Koşturmacanın ve hayat mücadelesinin yoğun olarak yaşandığı özellikle büyük şehirlerde, cinsler cinsliklerinin gereğini yapamayacak kadar nötorilize oluyorlar.
Dert etmeyin kolayı var, kadınlara azdırıcı damla erkeklere viagra.
Bayansınız.
Çok çalışıyorsunuz ve önemli bir görevdesiniz.
Çocuk yaparsanız kariyer elden gidebilir.
Üzülmeyin çaresi var. Kiralık taşıyıcı anneler sizi bekliyor.
Eşinizden ihtiyaç olan hammaddeyi alın kiralık anneye verin (Bu uzun yoluydu, kısa metotları da var!) nur topu gibi çocuğunuz olsun. (Onun bunun çocuğu oluyor ama olsun.)
Ağrı yok, sızı yok, vücut bozulma derdi yok, kariyer devam daha ne istiyorsunuz?
Gözümüz aç olduğu ve her şeye sahip olmak istediğimiz için çok gergin oluyoruz.
Gülmeyi unuttuk. Hatta bazı gamsız insanların eften püften şeylere bol kahkalarla gülmesine bile kızar olduk.
E artık gülmek için ilaçlar bile var.
Süper moral veren ve dünyayı ben yarattım havasına sokan türlü ilaçlar.
Ruhsuz olduk iyice.
Maneviyat çöktüğü için ağlayamıyoruz da.
Müjde! Ağlatan ilaçlar da var. Ruhunuz ağlamıyor sadece gözlerinizden çeşme çeşme yaş akıyor ama olsun ağlıyorsunuz işte.
Hastalarımız hariç kilo almamak için şekerden uzak durmaya çalışanlarımız hep olur.
Asla şeker kullanmazlar.
Sofraya oturduğu zaman tabakları bile yerler ama çayın yanında zinhar şeker almazlar.
Niye? Kilo alıyorlar! Bir küp şekerle tığ gibi oluruz zannederiz.
Kolayı çoktan bulundu.
Suni tatlandırıcılar.
At bi tane tatlıymış gibi afiyetle ye-iç.
Kilo alma derdi yok.
Zaten yaşıyormuş gibi yapmıyor muyuz?